Oktay Nezih Can İle #Sağlamrota’daki sağlam keşiflerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Şirince’nin ardından bu kez #sağlamrota’mızı ünlü antik kent Efes’e çevirdik. Bazı kaynaklara göre M.Ö 2000 yılında kurulduğu söylenen şehir eski görkeminden kalan izleri ziyaretçileriyle cömertçe paylaşıyor. Efes’e tıpkı eskilerin kralları gibi Liman Caddesi’nden giriş yaptık. Şimdilerde denizle bağlantısı olmasa da Efes, caddenin adından anlayacağınız gibi eskiden bir liman kentiymiş. Caddeyi takip ederek Efes Anfi Tiyatrosu’na vardık. 24 bin kişilik bu dev tiyatro halen dünyanın en büyük açıkhava tiyatrosu. Burayı arkamızda bırakıp Mermer Cadde boyunca ilerlerken karşımıza Celcus Kütüphanesi çıktı. Heykelleriyle Roma mimarisinden seçkiler sunan yapı mutlaka görülmesi gereken noktalardan biri. Kütüphaneden çıktıktan hemen sonra agoraya vardık. Ticaretin ve kültürün iç içe geçtiği agoralar antik kentlerde sosyalleşmenin bir numaralı durakları arasında sayılıyormuş. Agoradan sonra sağlam durağımız soyluların oturduğu Yamaçevler oldu. Yamaçevler’in ardından Hadrian Tapınağı’nı ziyaret ettik ve #sağlamrota’mızı dini törenlerin düzenlendiği Kuretler Caddesi’ne çevirdik. Kurbanların yürütüldüğü caddenin sonunda karşılaştığımız Herkül Kapısı’nın taş işçiliği gerçekten görülmeye değerdi. Efes turumuzu şehrin ileri gelenlerinin tartışmalar yürüttüğü ve önemli günlerde eğlencelerin düzenlendiği odeonu ve şehrin politik yönetim merkezi olan devlet agorasını gezerek tamamladık.