Oktay Nezih Can İle #Sağlamrota’daki sağlam keşiflerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Dikili’nin ardından İzmir’deki yeni #sağlamrota’mız Urla. Urla gezimizin başlangıcını Karantina Adası’ndan yaptık. Geçmişi hastalıklarla anılıyor olsada ada sevimli köprüsüyle doğal bir çekiciliğe sahip. Adanın ardından Ege’nin girintili çıkıntılı sahil kesimini takip ederek Urla İskelesi’ne vardık. Berrak suların teknelere usulca çarptığı iskelede bir lokantaya kurulup balık keyfi yapmanız tavsiyemizdir. İskeleden uzaklaşıp biraz ilerledikten sonra Klazomenai Antik Kenti’ne vardık. Bu kentin en önemli özelliklerinden biri dönemine göre yüksek teknolojinin kullanıldığı zeytinyağı işliklerine sahip olması. Klazomenai’yi arkamızda bıraktık ve pazardan aldığımız kıpkırmızı kirazlarla Urla Sanat Sokağı’nın yolunu tuttuk. Bu sokak adeta bir açıkhava sergisi. Her baktığınız yerde bir sanat atölyesi görmeniz mümkün. Bu renkli sokaktaki turumuzun ardından önce Necati Cumalı’nın evini ziyaret ettik, sonra da Necati Cumalı’nın yazdığı Susuz Yaz filminin doğal seti olan Bademli Köyü’ne uğradık. Kendi tiyatrosuna sahip bu sevimli köyde serin ağaç gölgelerinin altına kurulmuş bir kahvehaneye oturup bölümümüzü tamamladık. Bir sonraki bölümde Seferihisar’da olacağız.