Oktay Nezih Can İle #Sağlamrota’daki sağlam keşiflerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu haftaki #sağlamrota’mız köklü tarihi, leziz yemekleri ve göz alıcı doğasıyla; Bursa. Geçmişi Taş Devri’ne kadar dayanan Bursa’da, yerleşik kent yaşamı Bitinya Krallığı döneminde başlamış. Kartaca Kralı Hannibal onuruna kurulan şehrin ilk adı Pursa’ymış. Roma, Bizans ve Osmanlı devletleri için de önemli bir kent olan Bursa’da bu köklü geçmişin izlerini görmek mümkün. Özellikle Osmanlı döneminde yapılan eserler bu kentin ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Bu eserlerden biri Muradiye Külliyesi. Osmanlı sultanlarından 2. Murad’ın türbesi bu külliyenin içinde yer alıyor. Muradiye Külliyesi’nin hemen ilerisinde İstanbul’u fetheden komutanlardan Hamza Bey’in türbesi bulunuyor. 2 minareli ve 20 kubbeli Ulu Cami ise bu tarihi yapılar arasında en görkemli olanı. İçinde bulunan 192 parçalık hat koleksiyonu, üzerindeki oymalarıyla dikkat çeken kundeker minberi, şadırvanı ve Yavuz Sultan Selim tarafından hediye edilen Kabe örtüsüyle dikkat çeken yapı ülkemizdeki en geniş namaz kılma alanına da sahip. Bursa’nın aynı zamanda bir ticaret kenti olduğunu gösteren ticari komplekslere rastlamak da mümkün. Kapalıçarşı ve Koza Han bu ticari komplekslerden en ünlü olanları. Bu çarşılarda, ipek işlerinden antika parçalara kadar pek çok ürünün alışverişi yapılıyor.
Sevgili takipçilerimiz Bursa’daki sağlam gezimize haftaya devam edeceğiz. Oktay Nezih Can ile #Sağlamrota’nın yeni bölümlerini takip etmek için Lassa kanalına abone olun.