Oktay Nezih Can İle #Sağlamrota’da Bursa’daki sağlam maceramıza ara vermeden devam ediyoruz. Mudanya’nın ardından bu hafta Ulubat Gölü’nü süsleyen Gölyazı’dayız. Aslında bir ada olan Gölyazı küçük bir köprüyle karaya bağlı. Antik çağlara dayanan bir tarihe sahip olan Gölyazı dingin ve huzurlu bir belde. Gölyazı’nın insanı stresden arındıran atmosferinde gezimize Ağlayan Çınar’dan başladık. 750 yaşında olduğu tahmin edilen çınar, doğanın gücünü gözler önüne seren etkileyici bir görüntüye sahip.
Ağlayan Çınar’ı arkamızda bıraktıktan sonra kendimizi Gölyazı sokaklarına bıraktık. Sit alanı olarak kabul edilen Gölyazı’da evler özenle muhafaza ediliyor. Bu evlerin arasında antik çağlardan kalma kalıntılara rastlamak da mümkün oluyor. Gölyazı’da halk geçimini büyük oranda balıkçılıktan sağlıyor. Belde sakinlerini besleyen Ulubat Gölü ziyaretçilerin güzelliğini yakından görmesine de imkan tanıyor. Bunun için bizim yaptığımız gibi bir sandal kiralamak yeterli. Ulubat Gölü üstünde yapacağınız kısa bir sandal turu bizi olduğu kadar sizi de mutlu edebilir. Bu tip beldelerin en güzel yanlarından biri de meydanlarında kurulu olan kahvehaneleri oluyor. Biz de sandal turumuzun ardından bu kafelerden birine kurulduk ve #sağlamrota’mızı tamamladık. Oktay Nezih Can ile #Sağlamrota’nın yeni bölümlerini takip etmek için Lassa kanalına abone olun.