Oktay Nezih Can İle #Sağlamrota’daki sağlam keşiflerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu hafta İstanbul’un en eski semtlerinden ikisinde; Fener ve Balat’tayız. Binlerce yıldır insanların sokaklarını doldurduğu bu semtlerde farklı kültürlere ait izler görmek şaşırtıcı değil. Osmanlı döneminde bir ticari liman olarak kullanılan Balat’ta sanayileşme hamlesinin ilk örneklerini görmek mümkün. Şimdilerde Kadir Has Üniversitesi’nin kullanımında olan Cibali Tütün Fabrikası bu örneklerden biri. Fabrikanın hemen yanında Bizans dönemine ait iki eser bulunuyor. Bunlar: Cibali Kapı ve denizcilerin koruyucusu olduğuna inanılan Aziz Nikola’ya atfedilmiş Aya Nikola kilisesi. Bölgede bulunan en önemli dini binaysa Fener-Rum Patrikhanesi. Ortodoks mezhebinin dini merkezi olan yapıda, Ortodoks kiliselerinden gelen eserleri ve gezici ikonaları görmek mümkün. Balat - Fener sokakları gezginlerin soluklanabileceği şık kafelerle dolu. Bizans döneminde Patreon Kalesi’nin duvarları arasında kalan bölgede Yavuz Sultan Selim Cami de mutlaka görülmesi gereken noktalar arasında yer alıyor. Fener’de mimari açıdan iki ilginç yapı bulunuyor. Bunlardan biri Fener Rum Lisesi bir diğeriyse Sveti Stefan Kilisesi. Fener Rum Lisesi’ni ön plana çıkaran özelliği hiçbir mimari akımı yansıtmaması. Sveti Stefan Kilisesi’yse tamamen demirden yapılmış olmasıyla dikkat çekiyor. Oktay Nezih Can ile #Sağlamrota’nın yeni bölümlerini takip etmek için Lassa kanalına abone olun.