Oktay Nezih Can İle #Sağlamrota’daki sağlam keşiflerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu hafta, binlerce yıldır Akdeniz kıyılarında yaşananlara tanıklık eden Faselis ve Olimpos kentlerini ziyaret ettik. İlk olarak soluğu Faselis’de aldık. Pazarlık ve eli sıkılık konusunda rakip tanımayan halkıyla ayakta kaldığı süre boyunca önemli bir ticaret şehri olan Faselis, Roma, Mısır, Pers gibi farklı uygarlıklar tarafından yönetilmiş. Çam ağaçlarının sardığı şehirde küçük bir agora, bir tiyatro ve ev kalıntıları görmek mümkün. Şehrin iki limanını bağlayan ana cadde boyunca yürüyerek şehri keşfedebilir ve bu limanlarda denizin tadını çıkarabilirsiniz. Faselis’i arkamızda bıraktıktan sonra Olimpos’a doğru yola çıktık. Ama Olimpos’u keşfe çıkmadan önce yemek molası vermek için kısa bir araba yolculuğu yapıp Çıralı’ya vardık. Çıralı’da sahil boyunca sıralanmış restoranlarda yemek yiyip denize girebilirsiniz. Bu arada, Çıralı’da denize girerken caretta caretta kaplumbağalarına ait yumurtlama alanlarına zarar vermediğinizden emin olun. Çıralı’da gerekli enerjiyi doldurduktan sonra Olimpos keşfimize başladık. Romalıların, Likyalıların ve Bizanslıların hakim olduğu şehirde günümüzde doğa hakimiyet kurmuş durumda. Bu da keşif hissinin artmasını sağlıyor. Ağaçların arasında dolanırken, şehrin iki yakasını birbirine bağlayan köprünün kalıntılarını, Marcus Aurelius’a ait bir anıtsal mezarı, taş işçiliğiyle dikkat çeken Mozaikli Yapı’yı ve şehir nekropolünü (mezarını) görmeniz mümkün.