Oktay Nezih Can İle #Sağlamrota’daki sağlam keşiflerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu haftaki #sağlamrota’mız Dünya Mirası Listesi’ne girmiş travertenleri ve tarihi güzellikleriyle Pamukkale. Pamukkale gezimize Hierapolis Antik Kenti’nin güneydeki kapısından giriş yaparak başladık. Antik kente adım atar atmaz karşımıza yüzlerce yıl önce spor temalı etkinliklerin düzenlendiği gymnasium çıktı. Festival dönemlerinde seyircilerin tezahüratlarıyla inlettiği Hierapolis Gymnasium’u normal günlerde de halkın sportif faaliyetlerini icra ettiği bir buluşma noktası olarak hizmet veriyormuş. Gymnasium’u arkamızda bırakıp biraz ilerledik ve yeryüzündeki en nadide doğal güzelliklerinden biri olan travertenlerle karşılaştık. Şifa kaynağı sodalı sularla dolu beyaz havuzcuklardan oluşan katların masalsı bir atmosfer oluşturdukları söylenebilir. Travertenlerin hemen yanında Hierapolis şehrinin merkezi hamamı bulunuyor. İyi muhafaza edilmiş hamam binası günümüzde Hierapolis Müzesi olarak hizmet veriyor. Bölgede çıkarılan eşyaları ve sanat eserlerini bu müzede görebilirsiniz. Şehrin kuzey bölümü daha çok dini nitelik taşıyan binalara ayrılmış. Bu bölümde Aziz Phillip Moratoryumu’nu, şehir kilisesini ve Hierapolis Nekropol’ünü görebilirsiniz. Hierapolis gezimizi tamamladıktan sonra bölgenin şifalı sularından biz de yararlanmak istedik ve #sağlamrota’mızın son durağı olan Antik Havuz’a doğru yola koyulduk.Şehir taşlarının çevrelediği termal sularla dolu havuz kompleksinin büyük bir şifa kaynağı olduğu söyleniyor. Oktay Nezih Can ile #Sağlamrota’nın yeni bölümlerini takip etmek için Lassa kanalına abone olun.